created by UAL
 
ZEYTİN DALI EDEBİYAT DERGİSİ -- Urla Hakan Çeken Anadolu Lisesi Yayın Organıdır.
MENÜ  
  Ana Sayfa
  OKULUMUZ
  COMENİUS PROJESİ
  ETKİNLİKLERİMİZ
  ÖVÜNÇ TABLOMUZ
  DERGİMİZ
  => Fıkralar
  => Öğrenci Sözlüğü
  => Bunları Biliyor Musunuz ?
  => Genç Şairlerimiz
  => Öğretmenlerimizden...
  => Öğrencilerimizden...
  HAKKIMIZDA
  ŞAİRLER VE YAZARLAR
  FORUM
  FOTOĞRAFLAR
  İLETİŞİM
  ANKETLER
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  HABERLER
  GAZETE
  ÖSS
Öğretmenlerimizden...
 KARANLIĞI AYDINLAT

      Projemiz (comenius) öğrenci odaklı bir ahlaki sorumluluk projesidir. Temel esaslarını ise, insana saygı, düşünceye saygı, insanın bireyselliğine ve şahsiyetinin bağımsızlığına saygı, ahlaki olana saygı, kültürel mirasa saygı oluşturmaktadır.

     Temelde gerçekleştirmeye çalışmak istediğimiz; gittikçe yalnızlaşan bir dünyada kendilerine yer bulamayan,  mutsuz, hedefsiz gençlerin bu proje ile hayata tutunacağı manevi bağları yeniden oluşturma çabasına katkıda bulunmak.

      Gençlerimiz kendilerini çevreleyen sevgisiz ve anlayışsız bir ortamda, yalnız, dışlanmış,  güvensiz, anlaşılamamış ve mutsuz hissediyorlar. Her şeyin acımasızca tüketildiği , tek gerçeğin haz alma duygusu üzerine kurulduğu çağımızda,  kültürel değerlerlerimizden uzak, üretmeyen ve paylaşmayan bir nesil ortaya çıkmakta  ve maalesef bu yaşadıkları gerçek  gençlerimizi sanal ortamlara itiyor. Onları alkol, uyuşturucu maddelere bağımlı, suç işlemeye eğilimli, hırçın ve kendinden farklı olana tahammülsüz bir hale getiriyor. Her gün hunharca katledilen ve katleden gençlerin haberleri medyada yer almakta. Annesini öldüren üniversiteli genç kız, kesik baş cinayetleri, alkolün sebep olduğu ölümlü kazalar… sonuçta kaybolup giden gencecik hayatlar. Bütün bunlar bizi böyle bir proje yapmaya yöneltti.

     Dünya birçok yönden değişmekte, kapalı toplumlar açılmakta, birbirini etkilenmekte ve birbirinden etkilenmektedir. Eğitimin bu değişimin dışında kalması mümkün değildir.Avrupa Birliği tarafından iki yıl boyunca uygulanması kabul edilen projemiz sosyal,eğitsel,kültürel ve sportif paylaşımlarla olumlu değişimlere katkı sunmak ve Mentörlük yaklaşımlarıyla  öğrencinin bilişsel, duyuşsal gelişimini sağlamayı amaçlamaktadır.

   Öğrencilerimiz okulun  yetersiz olan fiziksel sınırlarını aşarak duygu, düşünce, metot, teknik, deneyimlerini yedi farklı ülkenin benzer sorunlarını yaşayan gençleri ve kendi okullarındaki arkadaşları ile paylaşacaklar. Bireysellikten vazgeçerek bütün olmanın zenginliğini, tüketici olmaktan vazgeçerek üretmenin hazzını yaşayacaklar. Yabancı dillerini geliştirip, bilişim teknolojilerini faydalı amaçlar için kullanmayı öğrenecekler.

    Yine bu proje ile okulumuzda sıcak bir sevgi ve paylaşım ortamı birlik bütünlük, beraber çalışma keyfinin oluşmasını amaçlıyoruz.

   Çevremizde de  mümkün olduğunca çok gönüllüyü projeye dahil edip, onların bilgi ve kültürel birikimlerinden yararlanarak, elde edilen tüm sonuç ve ürünleri yaygınlaştırılarak ve yayımlayarak daha çok insana ulaşmak istiyoruz.

 

                                                                              Ayşe Nadire SAĞOL

..............................................................................................

 

SINAV MI? O DA NE

MAKSAT ÖĞRENME SINAV BAHANE

Ne ilktir bu sınav ne de sonuncusu olacak. Ama hep gözünde büyütür insan, nasıl büyütmesin ki, herkes o günü ve sınav sonucunu bekler heyecanla. Bu da ister istemez bir kaygı yaratır insanda; başarısız olma kaygısı ve değerlendirilme korkusu.

Başarı için kendine güvenmen ve inanman gerekir, ilerleyeceğin bir yolun ve hedefin olmalı. Unutma ki bu yolda tek rakibin kendinsin, dünkü senle bugünkü sen farklı olmalı birbirinden

Başarılı olmak için mutlaka planlı çalışmalısınız. Planlı çalışmaya başlamak için geç kalmış sayılmazsınız; gücünüze güvenin, gerçekçi ve uygulanabilir bir çalışma planı hazırlayın ve başaracağınıza inanın. Her gün amacınız doğrultusunda atacağınız küçük bir adım, ileride size büyük başarılar getirecektir.

Planlı çalışmak, zamanı ve enerjinizi doğru kullanmanızı sağlar. Hazırladığınız plan, uygulanabilir olmalı, geliş gidiş saatleri, yemek, dinlenme ve hobiler için kullanılacak zamanlar belirlenmeli, o günkü öğrenilenler mutlaka tekrar edilmeli. Çünkü kısa süreli belleğe gelen bilgiler ancak düzenli aralıklarla tekrar edilerek uzun süreli belleğe aktarılır ve tam öğrenme o zaman gerçekleşir. Ödevler ve test çözümü günü gününe yapılmalı, etütler 40 dk. molalar 10 dk. olmalı, planda mutlaka yer alması gereken, yarınki derslere hazırlanmak ve tabii ki kitap okumak. Kitap okumak sizi kişilik olarak geliştirdiği gibi okuma hızınızı, algılamanızı, sözcük dağarcığınızı geliştirecektir.

Ders çalışma ortamı, sessiz, havadar, ılık ve uyaranlardan arınmış olmalı, masada çalışmalısın. Dersi iyi dinlemelisin, unutma ki ders derste öğrenilir, derse katıl, not tut ve anlamadığında soru sormaktan çekinme.

Sınavdan 10 gün önce; pekiştirme amaçlı çalışın, tekrarlar yapın, beslenme ve uykunuza dikkat edin, ağır sporlar yapmayın, bol bol deneme sınavlarına katılın, deneme sınavları eksikliklerinizi görmenizi sağlar, zamanı doğru kullanma becerilerinizi geliştirir, sınav deneyiminizi arttırır.

Sınavdan 1-2 gün önce; bol bol dinlenin, belgelerinizi hazırlayın, sınav yerinizi mutlaka görün.

Sınavdan önceki gece; ağır yemekler yemeyin, iyi zaman geçirin, erken yatın, sınavda götüreceklerinizi ve giysilerinizi hazırlayın.

Sınav sabahı; erken kalkın, duş alın, kahvaltı yapın, rahat giyinin, belgelerinizi kontrol edin ve sınav yerinize yarım saat önce gidin.

Sınavda; olumsuz her şeyi unutun, uyarıları dikkatle dinleyin, kodlamalara dikkat edin, kitapçığı gözden geçirin, en iyi bildiğiniz ve değeri en yüksek olan dersten başlayın.

Unutmayın hiçbir şey sizden, sağlığınızdan ve mutluluğunuzdan daha önemli değil. Bilgi güçtür, çalışma ve öğrenmenin hazzını yaşayın, başarı zaten arkasından gelecektir.

FİGEN KATIRCI
REHBER ÖĞRT.
...................................................................................................

 

 

 

Okul Müdürümüz Hakan KAYA ile Röportaj

       Özgeçmiş

        1966 yılında Bornova’da doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi İzmir’de tamamladım. Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezunum. 1988 Yılında göreve başladım. Eskişehir, Bayburt, Bursa ve Balıkesir’de görev yaptım. Onbir yıldır Urla’da görev yapıyorum ve 2006’dan beri UHÇAL’da idareci olarak çalışıyorum.

 

1-Küçükken hayalleriniz nelerdi?

 

       Herkesin küçükken birtakım hayalleri olmuştur. Benim de küçükken hayallerim vardı .En başta Pilot olmak istiyordum ; ama öğretmenlik her zaman aklımın bir köşesinde vardı.

 

2-Başarılı insanı nasıl tanımlarsınız?

 

       Zamanını iyi kullanan, planlı çalışan, değişen ve gelişen olaylara ayak uydurabilen, çevresindeki kişilerle iyi ilişkiler kurabilen insan bence başarılı insandır.

 

3-Bir idareci olarak yönetim anlayışınızı açıklar mısınız?

 

       Kurumlarda yöneticiler olsa bile bütün personel birlikte çalışmalıdır. En alttan en üste kadar herkes üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Öğretmen üstüne düşen görevi iyi yaparsa, öğrenci üstüne düşen görevi iyi yaparsa , idareci üstüne düşen görevi iyi yaparsa okulumuzun daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Özetle yönetim anlayışım şudur: Kurumun tüm paydaşlarının birlik içinde ve demokratik  ilkeler  ışığında çalışmasıdır.Bunu başardığımızda  okulumuzun daha iyi yerlere geleceğine,öğretmen-öğrenci ve idarecilerin daha huzurlu bir ortamda çalışacağına inanıyorum.

      

       4-Okulumuz geçen yıl ilk mezunlarını verdi,                                                         okulumuzun başarı durumundan memnun musunuz?

 

       Okulumuzun geçen yılki başarısı tahminimden daha iyiydi; çünkü ilk mezunlarımız  şanssızdı. Okulumuzun taşınması ,fiziki yetersizlikler  öğrencileri kötü yönde etkilemiş olmalı. Buna rağmen ilk mezunlarımızın %80 ‘i   iyi üniversitelere yerleştiler.Bana göre  memnun edici bir sonuç. Bu seneki öğrencilerimizden daha umutluyuz. Kazanan öğrenci sayısının artacağını düşünüyorum. 

 
             5-Okulumuzun eksiklerinin giderilmesi için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

 

       Eksiklerimizi görmemiz lazım. Fiziki imkanlarımızın daha iyi duruma gelmesi bizim için önemli. Bu anlamda ek bina yapılıyor.Umarım en kısa zamanda hizmete girer.

       Öğrencilerimizin en büyük eksiği sınav kaygısı. Öğrencilere sınav için gereken motivasyonu sağlamak amacıyla seminerler düzenliyoruz. Hayata sıfırdan başlamış ve şu an iyi yerlere gelmiş olan kişileri okulumuza getirip seminer yaptırmayı düşünüyoruz.

       Ayrıca yeni sınav sistemi hakkında tüm sınıflarımızı bilgilendirmek üzere dönem başında rehberlik servisimizce seminerler düzenlendi.Süreç içinde ihtiyaç duyulan alanlarda da çalışmalarımız  olacak.

       Şimdiden son sınıf öğrencilerimize  başarılar diliyorum.

 

       6-Hangi tür kitaplar okursunuz ?

 

       Genellikle tarihi romanları seviyorum.Türk edebiyatı klasiklerinden Reşat Nuri, Yaşar Kemal,Ömer Seyfettin gibi yazarlarımızın  kitaplarını severek okurum.Yabancı klasiklerden şu an okuduğum “Moscow Cariye” adlı romanı da öğrencilerimize tavsiye edebilirim.

 

       7-Boş vakitlerinizi nasıl değerlendirirsiniz?

 

       Boş vakitlerimi kitap okuyarak ve çeşitli el sanatlarıyla (ahşap oymacılığı) uğraşarak geçiriyorum.

      

       8-“Zeytin Dalı” dergisi hakkında görüşlerinizi açıklayabilir misiniz?

 

       UHÇAL’ın daha önce de dergi denemeleri oldu. Zeytin Dalı   içerik bakımından  çok renkli ,çok zengin bir dergidir.Okulumuzu tanıtması bakımından çok etkili olmuştur.  Başta İsmail Bey olmak üzere bütün dergi çalışanlarına teşekkür ederim.Başarılarının devamını dilerim.

 

       9-Okuyucularımıza vermek istediğiniz toplumsal bir mesaj var mı?

 

       Üzerinde yaşadığımız toprağa , ülkeye sahip çıkmalıyız. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği takdirde ülkemiz daha iyi yerlere gelecektir. Hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz .Bu ülkeyi batıracak olan da bizleriz , yüceltecek olan da bizleriz. 
....................................................................

 

İğneyle kuyu kazar gibi… 

Hiçbir  başarı  tesadüf  eseri  değildir.  Çalışmadan,emek harcamadan  başarıya ulaşmak mümkün değildir. Elimizi kolumuzu sallayarak   ulaşamayız   başarıya.

Başarı  yolculuğu , öncelikle  gerçekçi  bir  hedef  ortaya  koymakla  başlar. Hedef  ulaşılabilir  olmalı , hayali  olmamalı , imkansız olmamalı.Bu ölçütlerle  başlamalı zorlu yolculuk.

Bu  yolculukta zorlukların,  sıkıntıların bizi beklediğini bilmeliyiz. Güllerle  süslenmiş  bir  yol  olmadığını  bilmeliyiz. Zorluklar karşısında pes etmeden, yılmadan  mücadele etmeliyiz. Zorlukların, sıkıntıların  başarının değerini bir kat daha artırdığını  da unutmayalım.

Daima hedefin tatlı, huzurlu, mutlu  yüzünü düşünerek çalışmalıyız. Hedefin cazip, çekici yanlarını zihnimizde canlı tutarak  bu  yolda  yürümeliyiz.  Ona ulaşmanın  vereceği  hazzı  hissederek mücadele etmeliyiz. Bu düşünce yapısı bizi daima diri tutar, bize  heyecan verir.

Umutlu da olmalıyız ; her şeye , herkese  inat. Bizi ayakta tutan en önemli kavramın “umut” olduğunu unutmadan yaşamalıyız. Bu yolda bir  an  olsun  umudu kendimizden  uzaklaştırmadan  , unutmadan yürümeliyiz.Umutlu olmanın katlanabilirliği artırdığını da unutmadan…

İnatçı  olmak da bizi ulaştırır hedefimize. Adım adım, basamak basamak ilerlemenin  daha kalıcı zaferler getirdiğini bilerek yürümeliyiz bu yolda. İnatla direnmenin, inatla mücadelenin bizi gerçeklerden uzaklaştırmaması gerektiğini  de  aklımızdan çıkarmadan çalışmalıyız.

İnadı  sabırla taçlandırmalıyız. Bıkmadan, usanmadan çalışmalıyız.Bazen yavaş  yavaş  , bazen  hızlı hızlı çalışarak ilerlemeliyiz. Bazen de zorluklar karşısında  iğneyle kuyu kazar gibi çalışmalıyız.

Bu yolculukta başarılı olmak kadar iyi  yaşamanın da önemli olduğunu hatırlamalıyız. İyi , güzel  ve  nitelikli  bir yaşam  başarı kapılarını daima bize açar. Hedefe kitlenirken , çevremizdeki binbir güzelliği, renkleri,tatları ,kokuları  unutmamamız lazım.Hayatı  tüm yönleriyle  dolu dolu hissederek ,tüm benliğimizle yaşamalıyız.  Tat ala ala  yaşamalıyız.

Başarı için istekli, coşkulu olmalıyız. Yüreğimizle  beynimizle   hedefe odaklanmalıyız.Gerçekten isteyen olmalıyız.Gerekirse tırnaklarımızla söküp almalıyız,istediklerimizi.Yarım bırakmamalıyız işlerimizi.Tam ve doğru yapmalıyız tüm görevlerimizi.İçten çalışmalıyız,başkasının isteğiyle değil. Yürümeliyiz, başkasının itmesiyle değil  ve  bazen de koşmalıyız soluk soluğa hedefe ulaşmak için.

Ve bu yolda bazen  yalnız yürümen gerektiğini de unutma. Yalnızlığın bazen  insana güç verdiğini , daha sağlam adım atmasını sağladığını, daha iyi düşünmesinin önünü açtığını da göreceksin.

Başarı için elimizden geleni her durumda ve şartta yapalım. Yaparsak, edersek,yürürsek  birgün mutlaka hedefe ulaşırız. Theodore Roosevelt’in dediği gibi:” Nerede olursanız olun, elinizdekilerle yapabileceğinizi yapın. “

İSMAİL AKYOL
TD. ve ED. ÖĞRT.
.................................................................................................

                     FİZİK
= YAŞAMIN TA KENDİSİ

 Öğrencilerin en çok korktukları ve başarısız oldukları derslerden birisi fizik dersidir. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu derse karşı önyargılıdır. Fizik konularının çok zor olduğunu, bu nedenle başarılı olamayacaklarını şünürler.

 Fizik evrenimizdeki doğal olayların anlaşılmasıyla ilgili deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanan temel bir bilim dalıdır. Tüm doğa bilimlerinin kaynağı fiziktir ve tüm mühendislik dalları fizik prensiplerini kullanır. Günlük hayatımızda karşılaştığımız, kullandığımız ve gözlemlediğimiz birçok durum, fizik ile ilgilidir. Fizik öğrencilerin hayatına o kadar girmiştir ki; dünyada nereye giderseniz gidin, canlılar, yeryüzü, gökyüzü, hava, su, ısı, ışık, yerçekimi vs. gibi konular olarak daima öğrencilerin çevresinin ayrılmaz bir parçasını teşkil etmektedir.

                Fizik dersinin öğrenci kazanımları aşağıdaki gibidir:

·          Araştırılacak bir problem belirler ve bu problemi çözmek için plan yapar.

·          Belirlediği problemin çözümü için deney yapar ve veri toplar.

·          Problemin çözümü için elde ettiği verileri işler ve yorumlar.

·          Fizik ve teknolojinin doğasını anlar.

·          Fizik ve teknolojinin birbirini nasıl etkilediğini analiz eder.

·          Fizik ve teknolojinin birey, toplum ve çevre ile etkileşimini analiz eder.

·          Bilgiyi arar, bulur ve uygun olanı seçer.

·          Amacına uygun bilgi geliştirir.

·          Bilgiyi en etkin şekilde sunar.

·          İletişim becerileri geliştirir.

·          Temel bilgisayar becerileri geliştirir.

Ülkemizde üniversite sınavlarında fizik sorularını cevaplama yüzdesi çok düşüktür. Üniversiteye lisans eğitimi için gelen öğrencilerinin fizik alanında yeterli temele sahip olmadıkları görülmektedir. Bu eksiklik lisans eğitiminde öğrencilerin ve eğitimcilerin karşısına bir problem olarak çıkmaktadır.

Öğrencilerin anlamakta zorluk çektikleri konuların ve nedenlerinin araştırılması gerekir. Zorluk çekilen konuların nedenleri ile saptanması, bu sonuçların iyi bir şekilde irdelenmesi ve fizik eğitimcileri tarafından dikkate alınması fizik eğitiminde öğrenci başarısını olumlu yönde etkileyecektir. Bu sayede öğrencilerin sahip oldukları olumsuz önyargılar yok edilebilir ve öğrencilerin fizik dersine karşı olan tutumları daha iyi seviyelere çekilebilir. Fizik eğitimcilerinin, öğrencilerin anlamakta zorluk çektikleri konuları bilmesi, bu konuların anlaşılmasına yönelik çalışmalarını artırması, konulara uygun öğretim yöntemlerini geliştirmesi ve uygulaması, fizik dersinin öğrenciler tarafından korkulacak zor bir ders olarak nitelendirilmesini engelleyecektir.

Fizik eğitimi veren öğretmenler dersi cazip hale getirmek, fizik dersinin öğrenciler tarafından kolay anlaşılmasını sağlamak ve öğrenci etkinliğini ve başarısını arttırmak amacıyla aşağıdaki yöntemleri kullanabilirler:

1.      Fizik dersinde öğretmenin yol gösterici olması dersi daha zevkli hale getirir.

2.      Soyut kavramların somutlaştırılarak anlatılması fizik dersinin öğrenciler tarafından daha anlaşılır olmasını sağlayacaktır.

3.      Fizik dersinde öğretmenin öğrencileri ödüllendirmesi (tiyatro bileti, kitap gibi) öğrencilerin derse olan ilgilerini pozitif yönde etkiler.

4.      Öğretmenin derse hazır gelmesi ve anlatacağı konuya hâkim olması öğrencilerin daha dikkatli ve zevkle dinlemelerini sağlar.

5.      Öğretmenin fiziği severek ve hevesle anlatması öğrencilerin dersten zevk almalarını sağlar.

6.      Fizik dersinde öğretmenle öğrenciler arasında arkadaşça ilişkinin olması dersi öğrencilerin zevkle öğrenmelerini sağlar.

7.      Öğrencileri değerlendirirken öğretmenin notlandırmada tarafsız olması derse olan ilgilerini olumlu etkiler.

8.      Okulda fizik dersinde öğrencilerin sürekli kullanabilecekleri içeriğinin müfredatla aynı sırayı takip eden, örneklerin daha ilgi çekici olduğu bir fizik kitabının olması dersi daha zevkli yapar.

9.      Aşağıdaki aktiviteler öğrencilerin derse daha çok ilgi duymalarını sağlar:

                a)Kavramsal problemler, b)Sayısal problemler

                c)Dönemlik projeler

                d)Konuların tarihçesi ve günlük hayatta kullanıldığı yerler hakkındaki araştırmalar

10.    Fizik dersinin anlatılması sırasında aşağıdaki eğitim teknolojilerinin kullanılması öğrencilerin derse olan ilgilerini artırır ve daha çok zevk alarak öğrenmelerini sağlar:

Televizyon-Tepegöz-Bilgisayar- Slâyt

                İnternet’teki fizik sayfaları     

11.     Fizik dersi günlük hayattan örneklerle anlatılırsa daha zevkli olur.             

12.    Fizik dersinin konuları tarihi gelişimleriyle anlatılırsa öğrencilerin ilgileri artar.

13.    Fizik dersinde bilim adamlarının hayatları ve fizik alanında yaptıkları çalışmalar anlatılırsa öğrenciler dersi daha zevkli bulur.

14.    Öğretmenin sorular sorarak konuyu öğrencilerin keşfetmelerini sağlamak onların fiziğe olan ilgileri üzerinde pozitif etki yapar.

15.    Öğrencilerin bazı konuları tartışarak öğrenmeleri dersi daha anlaşılır ve zevkli hale getirir.

16.    Konuların birbiriyle ilgisini gösteren tablolar öğrencilerin konuları daha kolay anlamalarına ve sevmelerine yardımcı olur

17.    Fizik dersinde öğrencilerin grup çalışması yaparak soru çözmeleri derse olan ilgilerini arttırır ve daha zevkli öğrenmelerini sağlar.

18.    Öğrenciler küçük gruplara ayrıldıktan sonra her grup kendine müfredattan bir konu seçer ve onu derste anlatırsa fizik dersi daha zevkli olur.

19.    Fizik dersinde bolca deney yapılması öğrencilerin daha çok zevk almalarını sağlar.

20.    Deneyin tek tek yapılması öğrenciler için daha ilginç ve zevklidir.

21.    Fizik dersinin anlatımı sırasında konuyla ilgili karikatürler gösterilmesi dersi daha zevkli yapar.

22.    Öğrencilerin fiziksel olaylarla, buluşların gerçekleşmesiyle ve bilim adamlarıyla ilgili canlandırmalar yapmaları dersten zevk almalarını sağlar.

23.    Öğretmenin derse konuyla ilgili bazı materyaller getirmesi ve bunları kullanması dersi daha ilginç yapar.

24.    Fizik dersine ek olarak programa laboratuar dersi eklenirse fizik daha ilgi çekici olur.

25.    Fizik dersinin yanı sıra problem çözme saati adıyla programa bir ders daha eklenmesi öğrencilerin daha çok anlamalarını ve zevk almalarını sağlar.

26.    Öğrencilerin fiziksel olayları gözlemleyebilecekleri teknik gezilerin müfredatta yer alması onların derse karşı olan ilgileri üzerinde pozitif etki yapar.

 

Temel bilimler derslerinin her kademede eğitim-öğretimi bilim ve teknoloji adına büyük önem taşımaktadır. Buda bir ülkenin bilim ve teknolojiyi takip ederek çağdaş medeniyetler seviyesine gelme adına önemli bir adım olacaktır. Tüm öğrencilerime “Dünyayı anlayabilmek ve anlamlandırabilmek” adına FİZİK dolu bir yaşam dilerim.

 

                                            Mustafa DOĞRU

                              Urla Hakan Çeken Anadolu Lisesi   

                                       Uzman Fizik Öğretmeni 

 ...................................................................................


 
 

Bu sayfayı nasıl buldunuz?
İyi , ama geliştirilmesi lazım...
Pek sevmedim...

(Sonucu göster)


 
ZEYTİN DALI  
  Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
K.ATATÜRK
 
ZEYTİN DALI  
  Başarı tatlıdır ama çoğu zaman ter kokar.  
ZEYTİN DALI  
  Hiç kimse, başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır.
Moorhead

 
ZEYTİN DALI  
  .  
Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
created by 10 Fen/A Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol